İçimde daraldıkça daralan, inceldikçe incelen nefesim var.
Zar zor kaldırdığım bakışlarım var, damarlarımı izlediğim ellerimin üzerinde.
Üşüyen ayaklarım var yeryüzünde.
Sigaram var kanımda, içimde, dışımda.
Kaçışlarım var kendimden, darmadağın, aşağılık benliğimden.
Varışlarım var sanrılardan ibaret, kıyısız, sınırsız topraklara denizlerden.
Oluşlarım var yoklardan, hiçlerden.
Eksilen, azalan aksi gibi hiç yıkılmayan bir şeyler var bir yerlerde içimde.
Bitmeyen, durmayan, yokluğuyla içimde var olan duygular var.
İçimdeki boşluğun doluluğu beni boğan.
Boynumdaki ilmik, oturduğum sandalye, damarımın ucundaki iğne, karşımdaki namlular...
Bitmeyen 'o an'da sıkışıp kaldım, üzerime daralıyor zaman.
20 Aralık 2013 Cuma
8 Aralık 2013 Pazar
Cellat
Gece soğuk, gece sessiz ve hiç. Gözlerimde önümdeki ateşin dumanı, soğuğun etiketi olan rüzgarla gelen. Darmadağın düşlerim. Titizlikle toplanmış bir odaya atılan bir çift iç içe geçmiş çorap gibiyim kalabalık düzenler içinde. Varlığına kattığım anlam odayı toplayan o titiz ellerken, ben çorapları fırlatan elleri hissediyorum boğazımı sıkarken. Aldığım nefesleri daha da alınabilir kılan, sigara. Yaktım önümdeki sönmeye yüz tutmuş ateşin alevinde. Gece karanlık, gökyüzünde alabildiğine yıldız var. Ensemde hissettiğim soğuğa inat gökyüzünde bana uzak yanan yıldızlar var. Benden önce var olan alevler, hayatlar, aşklar, bedenler.
Yalnızım zamanın hududunda, dünyanın umrunda değil. Önemi yok, önemi olan şey sıcaklık, bedenimde de değil, içimde.
Bit artık.
Celladıyım, faili aleni, müebbet karanlıkla yargılanan içimin.
Yalnızım zamanın hududunda, dünyanın umrunda değil. Önemi yok, önemi olan şey sıcaklık, bedenimde de değil, içimde.
Bit artık.
Celladıyım, faili aleni, müebbet karanlıkla yargılanan içimin.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)