16 Kasım 2011 Çarşamba

3 Adım



Giriş.
Çok sıcaktı. Güneş tepede sanki dünya dönmeyi reddediyormuş gibi yerinde duruyordu. Sıcaktı. Cehennem diye bir yerden bahsediyorlar biliyor musun? Hep ateş varmış. Böyle sıcakmış. Konuşurlarken duydum. Ah, işe bir bulut sonunda. Biraz olsun rahatlamak varmış. Düşünmeye kalan zaman bu. Beni yakan şeye yani güneşe ne kadar ihtiyacım var biliyor musun ? Büyümem için olmazsa olmazım. Hayat da böyle işte. Bu insanlar çok garip. Her şeye sahipler. Ama mutsuzlar. Merhaba ben domates. Şimdilik rengim yeşil. Kırmızı olunca daha mutlu olacağım. Bu insanlar bana gösterdikleri ilgiyi neden birbirlerine göstermiyorlar ? Halbuki ben yalnız da mutluyum. Onlar için üzülüyorum oysa. Sevgi diye bir şeyden bahsetti geçenlerde. Çok güzel bi kız. Upuzun saçları, bembeyaz bi teni var. Ağladı, toprağa karıştı gözyaşları. Artık içimde yaşıyor. 

Gelişme. 
Bugün o bahsettikleri cehennemi yaşıyoruz sanki. Ben ve arkadaşlarım kızarmaya başladık. Acaba biz de gider miyiz oraya ? Gerçekten o kadar çok mu ateş var ? Zaman geçtikçe daha zor geliyor. İlk andan beri biliyorum. Yakında alacaklar beni. Doğranacak içim, paramparça olacağım. İnsanların elleri hep parçalamaya, koparmaya mı yarar ? Birbirlerine yaptıklarını neden bize de yaparlar ? 


Sonuç.
Tahtadan bi kafesin içindeyim. Sarsılıyor tüm çekirdeklerim. Bana mal dediler. Üzerime diğer arkadaşlarımla aynı etiketi vurdular. Farklı değil miydim ben ? Onlar da benim kadar düşünebilirler mi ? Benim adım domates. Artık kıpkırmızıyım. Güneşle aramız iyi artık. Yanmıyorum eskisi kadar. İçim ezildi. Alıştım.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder