Gece karanlığının tüm ağırlığıyla üzerimde kaldığı bir güne uyandım. Güne yine küfür ile başlamak ne kadar da basit görünüyordu artık. Yine uyanmanın verdiği dayanılmaz eziyet ile satranç oynuyordum sanki. Hamlelerini beni yenmek için değil de sanki acı çektirmek için yapıyordu. Satranç tahtası gibi siyah
Sigara.
Bu küçük beyin fırtınasını yaptıktan sonra aynada gördüğüm kendime baktım, 'uyanmak' gerçekten zordu ve ben gerçekten çöküyordum.
Sigara.
Çıktım evden,
Sigara.
Sigara.
Yol bitti. Bir ağzımda bir dolu küfür, aklımda bir ton karmaşık, ruhum da karanlık.
Sigara.
İçim intihara meyilli. Oldum olası ateşli silahları sevmem. Harakiri çok
Sigara.
Akşam oldu yine. Arabaya bindim. Gün yine bana her zamanki güler yüzünü gösterdi (!). Bir çuval aldım sırtıma. Yorgunluğumun legosu dünya rekoru kıracak belki. Bedenim değil. Kafam. Allak bullak.
Sigara.
Uyanmasa ya şu kafamın içindekiler. Düş olup düşseler ya. İtiyorum kendimi sessizliğin içine. Belki sus'lar gelir de çökerler kafamın içine.
Sigara.
Uyku.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder