Eylül, ölümlerin mevsimi.
Mevlana ölüme 'vuslat' der ya, daha da yoğun hissedilir bu Eylül ölümlerinde. Tüm yaprak cinayetlerinin acısının vuslatı bu kalbimdeki. Eylül, vuslata en yakın olduğum mevsim. Üç-beş yıl önceki Eylül'de nasıl ise öyle içim. Yüreğimdeki bu taşı kaldırabilecek güç yok bende. Kim Ki Duk' un bir filminde* keşiş adayı küçük çocuğun hayvanların sırtına taş bağlayarak işkence ettikten sonra hocasının uyurken sırtına bir taş bağlaması ve sabah bu şekilde uyanan çocuğa söylediği şu cümle geliyor sürekli aklıma: "Şimdi git ve sırtına taş bağladığın o hayvanları bul ve eğer içlerinden biri dahi öldüyse sen bu taşı sırtında değil, bir ömür boyu yüreğinde taşıyacaksın."
Ve ben, içimde öldürdüğüm tüm duyguların acımasız faili.
*İlgili film için: "İlkbahar, yaz, sonbahar, kış ve ilkbahar"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder